Güncel
Murat Bardakçı: Binali Bey ile Tevfik Paşa’nın tarihî ortaklıkları: Paşa Son Sadrazam idi, Binali Bey Son Başbakan oluyor!
Başbakanlık makamı iki ay sonra yapılacak seçimlerin ardından tarih olacak ve Binali Yıldırım tarihe “Türkiye Cumhuriyeti’nin son başbakanı” diye geçecek! İmparatorluk senelerimizin başbakanlık makamı olan “Sadaret”in 1922’de tarihe intikal ettiği sırada memleketin büyük şaşkınlıklar yaşamakta olduğunu, hattâ ortaya bir de “mühür” sıkıntısının çıktığını bilir misiniz?
SEÇİMLER 24 Haziran’da, yani bundan iki ay sonra!
Muhalefetin “çatı adayı”nın kim olacağını yahut partilerin alacakları oyların oranlarını tartışmakla meÅŸgulüz ama 24 Haziran’dan sonra yaÅŸanacak asıl deÄŸiÅŸikliÄŸi düşünmüyor ve konuÅŸmuyoruz.
24 Haziran seçimlerinden sonra baÅŸbakanlık ile beraber daha birçok makam, meselâ devletin en yüksek bürokratik mevkii olan “BaÅŸbakanlık MüsteÅŸarlığı” da tarihe intikal edecek ve ÅŸimdi BaÅŸbakanlık’ın bünyesinde bulunan dünya kadar kurum, müdürlük, daire vesaire CumhurbaÅŸkanlığı’na baÄŸlanacak yahut yeni bir organizasyona gidilecek.
HÃœKÃœMETLER KARMAÅžASI
BaÅŸbakan Binali Yıldırım da Meclis’in önceki günkü Genel Kurul toplantısında konuÅŸurken bu deÄŸiÅŸikliÄŸe temas etti, “Belki gidip de gelmemek, gelip de görmemek var. Birbirimize hakkımız geçmiÅŸtir”dedi ve “son baÅŸbakan” olarak helâllik istedi.
Zira 24 Haziran’dan sadece bir gün sonra ismi açıkça konmamış olsa bile “baÅŸkanlık” sistemine geçilecek ve hazırlıksız olanlar hayli ÅŸaşıracaklar...
Bütün bu değişiklikler yoğun düzenlemeler gerektiriyor ama geçen seneki Anayasa referandumunun hemen ardından yapılması gereken hukukî çalışmalara tam olarak hâlâ başlanmadığı için devlet mekanizmasını önümüzdeki haftalarda bu düzenlemelerin tamamlanabilmesi için uzun ve yorucu günler bekliyor...
Türkiye’nin hükümetler ve baÅŸbakanlar listesinde eski senelerden gelen bir sıkıntı vardır: Büyük Millet Meclisi’nin açılışından sonra teÅŸkil edilen“Ä°cra Vekilleri Heyeti”ni Türkiye’nin ilk hükümeti olarak aldığımız takdirde ilk baÅŸbakan bu heyetin reisi Mustafa Kemal PaÅŸa’dır ama Cumhuriyet’in ilânının ardından, 1 Kasım 1924’te kurulan ve sıralamada “1” numara verilen hükümet “ilk” kabul edildiÄŸinde, ilk baÅŸbakanımız da bu hükümetin baÅŸkanı olan Ä°smet PaÅŸa olur. Dolayısı ile hükümetlerin sayısına ardarda beÅŸ defa kurulan “Ä°cra Vekilleri Heyeti” de ilâve edilirse, hükümetlerin ÅŸimdi 65 olan adedi 70’e yükselir.
Binali Yıldırım’ın bugün görevde bulunan hükümeti iÅŸte bir baÅŸbakanın baÅŸkanlığındaki son kabine, Binali Bey de ÅŸayet yanlış saymadı isem hükümet kurmuÅŸ olan otuzuncu ve son baÅŸbakanı oluyor.
Türkiye, önümüzdeki günlerde gelecek olan bu deÄŸiÅŸikliÄŸi aslında daha önce, 1922 Kasım’ında da yaÅŸamış, altı asırlık Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu’nun son sadrazamı yani baÅŸbakanı olan Tevfik PaÅŸa da tarihe imparatorlukla beraber süzülmüştü. Ama o günlerin ÅŸartları ile bugünün vaziyeti arasında büyük farklar vardı, sadaret makamı bugün olduÄŸu gibi halkın oyları ile deÄŸil, memleketin başına ardarda gelen dertler yüzünden sona ermiÅŸ, hattâ devletin resmî mührü bile ortada kalmıştı.
HEPSÄ° Ä°STÄ°FA ETTÄ°
Ä°ÅŸte, Son Sadrazam Tevfik PaÅŸa’nın, 1922 Kasım’ında yaÅŸananların ve mühür sıkıntısının kısa öyküsü:
Ahmed Tevfik PaÅŸa, Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu’nun son sadrazamıydı. Kırım hanlarının soyundan geliyordu, Ä°stanbul’da 1843’te doÄŸdu, uzun bir ömür sürdü ve hayata 93 yaşındayken, 1936’nın 6 Ekim’inde yine Ä°stanbul’da veda etti.
Devlet hizmetine genç yaşta girdi, meslek olarak diplomatlığı seçti, zamanla yükseldi, büyükelçi ve derken Hariciye Nazırı, yani Dışişleri Bakanı oldu; sonra o zamanın başbakanlık makamı olan Sadrazamlığa getirildi ve bu koltuğa dört defa oturdu.
Son PadiÅŸah Sultan Vahideddin’in hem dünürü, hem de son sadrazamı idi ve çöküş günlerinin bütün yükünü neredeyse tek başına omuzlamıştı...
Büyük Millet Meclisi’nin 1922’nin 1 Kasım’ında saltanatı kaldırmasından sonra bakanlarını topladı, ne yapılması gerektiÄŸini tartışmaya açtı ama kabine üyeleri durumu deÄŸerlendirmek yerine PaÅŸa’ya peÅŸpeÅŸe istifalarını verip gittiler!
KENDÄ°NE YEDÄ°REMEDÄ°
Babıâli’den çıkan Tevfik PaÅŸa saraya gidip durumu Sultan Vahideddin’e bildirmek yerine AyaspaÅŸa’daki konağına geçti, hükümdara “grip olduÄŸu”haberini gönderdi, tam 13 gün boyunca herkesle temasını kesti ve konağından dışarıya adım atmadı. PaÅŸa o sırada 79 yaşında idi ve üç çeyrek asırdır nimetini gördüğü hanedanın son padiÅŸahına nâzırları, yani bakanları tarafından terkedildiÄŸini söylemeyi kendisine yedirememiÅŸti!
Tevfik PaÅŸa, konağından Sultan Vahideddin’in 17 Kasım sabahı Ä°stanbul’u terketmesinden sonra artık sadrazam deÄŸil, sıradan bir vatandaÅŸ olarak çıkabildi, zira artık kendisinin ve hükümetinin baÄŸlı olduÄŸu bir hükümdar mevcut deÄŸildi ve Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu’nun son sadrazamı, tarihlere “imparatorluÄŸun cenazesini kaldıran adam” olarak geçti.
O günlerde bir de “mühür” ÅŸaÅŸkınlığı yaÅŸandı...
PadiÅŸahların üzerinde tuÄŸralarının kazılı olduÄŸu “mühr-i hümâyun”larını, yani aynı zamanda devlet mührü olan ÅŸahsî mühürlerini sadrazamlık makamına getirdikleri kiÅŸiye teslim etmeleri ve baÅŸka bir sadrazam tayin ettikleri zaman mührü eski sadrazamdan alıp yenisine vermeleri asırlar öncesine dayanan bir protokol âdeti idi...
ELDE KALAN MÃœHÃœR
Sultan Vahideddin dünürü Tevfik PaÅŸa’yı sadaret makamına getirdiÄŸi zaman mührünü de vermiÅŸti ama PaÅŸa, padiÅŸahın 17 Kasım 1922 sabahı Türkiye’den ayrılması üzerine mührü iade edecek bir makam bulamadı. Elinde kalan mührü vefatına kadar muhafaza etti, son günlerinde “Ben mührü iade edecek padiÅŸah bulamadım. Bu mühür devletin ÅŸerefidir, dikkat edin, antikacılara falan gitmesin” diyerek daha önce Sultan Vahideddin’in büyük kızı Ulviye Sultan ile evli olan oÄŸlu Ä°smail Hakkı Okday’a verdi. Mühür, Okday’ın 1977’deki vefatından sonra kızı ve dolayısiyle Sultan Vahideddin’in büyük torunu olan Hümeyra Hanımsultan’a (ÖzbaÅŸ), onun 2000 yılında vefat etmesi üzerine de çocuklarına intikal etti.
Mühür, ÅŸimdi Tevfik PaÅŸa’nın torunlarında bulunuyor.
ECEVÄ°T BAÄžLANTISI
Tevfik PaÅŸa hayata 93 yaşındayken, 1936’nın 6 Ekim’inde Ä°stanbul’daki konağında veda etti ve genç cumhuriyet, imparatorluÄŸun bu kıdemli devlet adamının hatırasına hürmet göstererek cenaze merasimine bir selâm kıt’ası gönderdi.
Ve, Tevfik Paşa ile alâkalı az bilinen bir bağlantı:
Tevfik PaÅŸa ile eski baÅŸbakanlardan Bülent Ecevit arasında uzak da olsa bir hısımlık vardı; Ecevit’in annesi ressam Nazlı Ecevit’in teyzesi Ferhande Hanım, Sadrazam Tevfik PaÅŸa’nın oÄŸlu ve Sultan Vahideddin’in sabık dâmâdı Ä°smail Hakkı Okday ile evliydi...
YAZININ TAMAMI İÇİN HABER TÜRK
Henüz yorum yapılmamış.